-
1 güzel
краси́вый прекра́сный* * *1.1) краси́вый, прекра́сныйgüzel çiçek — краси́вый цвето́к
2) хоро́ший, прия́тныйgüzel düşünce — прекра́сная иде́я
güzel hava — хоро́шая пого́да
3) великоле́пный2.güzel bir fırsat — великоле́пный слу́чай
краса́вица3.dünya güzeli — а) пи́саная краса́вица; б) необыкнове́нно краси́вый челове́к
1) краси́во, прекра́сноgüzel konuştu — он прекра́сно говори́л
2) хорошо́, превосхо́дноçok güzel çalıştık! — мы о́чень хорошо́ порабо́тали!
güzel! — ла́дно!, хорошо́!, прекра́сно!
çok güzel! — о́чень хорошо́!, отли́чно!, замеча́тельно!
••güzelin talihi çirkin olur — посл. ≈ не роди́сь краси́вой, роди́сь счастли́вой
her güzelin bir kusuru var — погов. ≈ и на со́лнце быва́ют пя́тна
- güzelim- güzelim!
См. также в других словарях:
güzel — sf. 1) Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran, çirkin karşıtı Yalının en güzel odası bizimdi. Güzel kız. Güzel çiçek. 2) İyi, hoş Güzel şey canım, milletvekili olmak! Ç. Altan 3) Beklenene uygun düşen ve başarı düşüncesi uyandıran Güzel… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ama — bağ., Ar. ammā 1) Çelişkili ve tutarsız iki cümleyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz, amma Para kazanmayı hiç sevmiyordu ama hesapsız harcamaya bayılıyordu. N. Cumalı 2) Uyarma veya şartlı bir ifade niteliğinde olan bir cümleyi, başka bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
açmak — i, ar 1) Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek Kapıyı açan hizmetçi benim kadın olduğumu anlamadı. S. F. Abasıyanık 2) Bir şeyin kapağını veya örtüsünü kaldırmak Örtüyü açmaya mecburum. R. H. Karay 3) Engeli kaldırmak Karla kapanan yolu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nasip olmak — 1) fırsat düşmek, elvermek Acaba İstanbul u bir daha görmek nasip olacak mı? H. E. Adıvar 2) mutluluk veren güzel şeylere erişmek, ulaşmak, kavuşmak Hiçbir erkeğe nasip olmadığını iddia edeceğim hayat, hep kaçamaklarla dolu idi. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük